Özgüven

Anksiyete Bozukluğu Aşk, Evlilik, Romantizm ve İlişkiler Bağımlılık Depresyon Haber Psikososyal Travmalar Stres

Birçok ruhsal sorunun temelinde özgüven eksikliğinin yattığı bilinen bir gerçektir. Özgüven daha bebeklik döneminde anne-bebek ilişkisinden etkilenir. O dönemde anne (veya bakımveren kişi) ile çocuğun ilişkisinin sürekli, dengeli ve tutarlı olması özgüvenin oluşmasında birincil öneme sahiptir. Uygun duygusal ilişkinin kurulduğu, güvenli ve sıcak bir ortam gereklidir. Böyle bir ortamda çocuğunun gereksinimlerini fark eden ve uygun zamanda karşılayan duyarlı bir annenin/bakımverenin varlığı özgüvenin gelişimi için vazgeçilmezdir.

Özgüven, kişinin kendi değeri hakkındaki subjektif değerlendirmesi ve kendi özelliklerinin ne ölçüde olumlu ya da olumsuz olduğu hakkındaki yorumudur.

Özgüvenin Bileşenleri:

  • hem kişinin kendisine ilişkin düşünceleri (Örnek: “Zekiyim, sevilen bir insanım”),
  • hem bu düşüncelerin yol açtığı duyguları (umutsuzluk, utanç, gurur),
  • hem de bu duygu ve düşüncelerin ifadesi olan davranışları (çekingenlik, dikkat, iddiacılık) içerir.
  • Özgüveni hem süreklilik gösteren bir kişilik özelliği olarak ve hem de geçici bir psikolojik durum olarak düşünmek mümkündür. Son olarak, özgüven bazen sınırlı bir alan için geçerli bir kavramdır. Örnek: “Zeytinyağlı sarmayı iyi yapabildiğimi düşünüyorum ve bu becerimle gurur duyuyorum”. Ya da bazen daha genel bir kavramdır. Örnek: “İyi bir insan olduğumu düşünüyorum ve bu nedenle kendimle her zaman gurur duyuyorum”.

 

Anne-Baba Tutumları ve Özgüven:

  • Özgüven için öncelikle kendinizin nasıl birisi olduğunu bilmelisiniz. Önceleri nasıl birisi olduğunuz hakkında bir fikriniz yoktur.
  • Size kim olduğunuzu, nasıl birisi olduğunuzu ilk aile bireyleriniz söyler.
    • Örneğin: 3-4 yaşlarında babanızın gözlüğünü aldığınızda “Bırak onu geri zekalı” der ve elinize vurursa başka;
    • “Yavrum ben gözlüğüm olmazsa göremem. Lütfen onu bana ver. Bak sana takalım. Sen bulanık göreceksin” derse başka ya da
    • gözlüğü almanızla ilgilenmez, siz hiç orada değilmişsiniz gibi davranırsa başka sonuçlar doğar.
  • Ebeveynlerimiz gerek sözleriyle, gerekse davranışlarıyla bize kim ve nasıl biri olduğumuzu söylerler.
  • Biz de başlangıçta kendimizi onların gözüyle değerlendirmeye başlarız.

Daha sonraki yıllarda başardıklarımız ve daha farklı yerlerden gelen geri bildirimler ile bu kendimize bakışımız değişir:

  • İşe komşularımız, arkadaşlarımız, öğretmenlerimiz karışır.
  • Bu defa kim olduğumuzu, nasıl biri olduğumuzu onlar bize söylemeye başlar.

Olumsuz Faktörler:

  •  ilgisizliğe,
  • aşırı ilgiye,
  • şiddete maruz kalan ya da
  • aile içi şiddete şahit olan,
  • olumsuz mesaj alan çocuklarda çeşitli özgüven sorunlarının çıkması kaçınılmazdır.
  • cinsiyete göre model olan anne ya da babanın davranış örüntüsünün,
  • stres karşısında kullandıkları savunma mekanizmalarının,
  • sosyal, ekonomik ve politik çevrenin etkilerini de göz ardı etmemek gerekir.

Özgüven sorunları nedeniyle sosyal fobiden başlayarak diğer fobiler ve depresyona yatkınlığa kadar birçok psikiyatrik sorun olur. Özgüven sorunu olan bireyler diğer insanlarla yakın ve sıcak ilişkiler kurmakta ve bu ilişkileri sürdürmekte zorlanırlar. Yakın ilişki kurmaktan kaçınırlar. Karşı cinsle ilişkilerinde de zorluklar yaşarlar.

 

Özgüven Niteliği:

Özgüvenin niteliği (güvenli ya da kırılgan oluşu) niceliğinden (yüksek ya da düşük) oluşundan ayrı bir özelliktir. Özgüven yüksek fakat aynı zamanda kırılgan olabilir (örnek: Narsisizm); düşük fakat aynı zamanda güvenli olması da mümkündür (örnek: alçakgönüllülük). Özgüveninin niteliği farklı şekillerde ölçülmeye çalışılmaktadır; zaman içindeki sürekliliği, çeşitli durumların ortaya çıkışına bağlı olup olmayışı.[kaynak belirtilmeli]