Ağrılı Cinsel İlişki

Cinsel İşlev Bozuklukları Haber Psikiyatrik Bozukluklar Vajinismus

Ağrılı cinsel ilişki deneyimi Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tanımlamasına göre sağlıklı sayılamaz. Bununla birlikte, ağrılı cinsel ilişki yakınması olan kadınların çok azı tedavi arayışına girmektedir. Ayrıca uygun tanı ve tedavi alma ihtimalleri düşüktür. Kronik olarak görülen ağrılı cinsel ilişki yakınması olan kadınların sadece %60’ının bu yakınmaları için tedavi arayışındadır. Dahası sadece %40’ı uygun bir tanı ve tedavi alır. Bu nedenle, ağrılı cinsel ilişki ile ilgili soruların tıbbi ve ruhsal değerlendirmenin  rutin bir parçası olmalıdır.

Sağlıklı Cinselliğin Bileşenleri

Dünya Cinsel Sağlık Birliği (World Association for Sexual Health (WAS)) cinselliği her insanın kişiliğinin ayrılmaz bir parçası olarak tanımlar:

    • cins,
    • cinsel kimlik ve rol,
    • cinsel yönelim,
    • erotizm,
    • haz,
    • yakınlık ve
    • üreme kavramlarını içerdiğini bildirir (WAS, 2005).

Cinselliğin İfade Edilme Biçimleri

    • düşünce
    • fantezi,
    • istek,
    • inanç,
    • tutum,
    • değer,
    • davranış,
    • pratik yaşantı ve
    • ilişkilerde tecrübe ve ifade edilir.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) cinsel sağlığı “cinsellikle ilgili olarak fiziksel, emosyonel, mental ve sosyal açıdan tam bir iyilik hali” olarak tanımlamaktadır (WHO, 2002). 

Ağrılı Cinsel İlişki Tarihçe ve Sınıflandırma

Hem DSM hem de ICD tanı sisteminde disparoni tanısı için vajinismus tanısını dışlama koşulu vardır. Başka bir deyişle cinsel birleşmeyle ilişkili ağrı şikâyeti olan bir kişide vajinismus varsa öncelikli tanı vajinismus olarak kabul edilmektedir. 

  • 11. Yüzyıldan beri bilinen ve tıbbi metinlerde yer verilen bir bozukluktur.
  • Bu bozuklukta vajina içine bir şey girmesi gerektiğinde, vajina kaslarının istek ve irade dışı olarak kasılması söz konusudur.
  • Korku, kaçınma, ağrı ve ağrı beklentisi tabloya eşlik edebilir ve bu durum cinsel birleşmeye izin vermez.
  • Penisin vajinaya girişi esnasında, bazı kadınlarda kasılma sadece vajina girişinde olurken, diğer bazı kadınlarda bacaklar, bütün gövde kasları ve hatta çene bile kasılır.
  • Genel bir ketlenme-kilitlenme hali yaşanır.
  • Bu kadınlarda sıklıkla cinsel birleşmeden korkma ve kaçınma, vajinayı çevreleyen pelvik taban kaslarında istemsiz kontraksiyonlar, ağrı ve ağrı duyma korkusu vardır.
  • Kadın doğrudan vajinayı çevreleyen kasları kontrol edemez ve çoğu zaman da burada bir kasılma olduğunun farkında değildir.
  • Bazı vajinismus hastalarında birleşme girişimi esnasında, kasılmanın yanı sıra vajina girişinde şiddetli ağrı, yanma ve batma hissi bulunur.  
  • Çoğu zaman kasılma ve birleşme korkusu o kadar şiddetlidir ki, penisin vajinaya girişi imkansızlaşır.
  • “Tamamlanmamış evlilik”, çiftler istediği halde cinsel birleşmenin gerçekleşmediği evlilikler için kullanılan bir terimdir.
  • Ek olarak vajinismus tamamlanmamış evliliklerin en çok görülen nedenlerindendir.
  • Vajinismuslu hastaların penis girişi sırasında duydukları ağrı, birleşme girişiminden vazgeçilmesiyle ortadan kalkar.

Ağrılı Cinsel İlişki Nedenleri ve Eşlik Eden Sorunlar

 

Vajinismusu, kadın olmasını arzu ettiği halde, penis, parmak ve/veya başka bir objenin vajinaya girişine izin verememe zorluğudur.

  • Bir kadın hayatının hiçbir döneminde spazm ve ağrı yaşamadan cinsel birleşmeye giremiyorsa bu genellikle “birincil vajinismus” olarak bilinir.
  • Birincil vajinismusu olan kadınların çoğu tampon kullanamazlar. İlaveten tam bir kadın-doğum muayenesi olmazlar.
  • Bazen herhangi bir sorun yaşamadan haz verici cinsel birleşmeler yaşayan bir kadında, daha sonradan vajinismus gelişebilir ve bu durum “ikincil vajinismus” olarak adlandırılır.
  • İkincil vajinismus bazı
    • tıbbi durumlar,
    • psikolojik ve cinsel travmalar,
    • çocuk doğurma,
    • cerrahi girişimler ya da
    • menopoz gibi yaşam dönemleriyle tetiklenebilir.

Öte yandan disparonisi olan kadınlarda depresyon ve anksiyete oranları yüksek bulunmuştur. Buna karşın, cinsel örselenme çoğunlukla etiyolojide önemli bir rol oynamaz. Disparonisi olan kadınların cinsel işlevsellik bakımından daha erotofobik olurlar. Ayrıca cinselliğe karşı daha fazla olumsuz ve muhafazakâr tutum sergiler. İlaveten cinsellikle meşgul olmaktan pek hoşlanmazlar. Dahası cinsel uyarım deneyimi ile ilgili daha fazla sorunları vardır. Disparonisi olan kadınların ilişkilerinde uyumsuzluk ve geçimsizlik de yüksek oranda bulunmuştur.

        • Vajinismusu olan kadınlarda depresyon oranı yüksek bulunmaz. Ama anksiyete bozukluğu oranı  artmıştır.
        • Çocukluk çağı cinsel travmasının rolü açık değildir. Araştırmalarda farklı oranlar bulunmuştur.
        • Kendini-değerlendirme araçları ile ölçülen psikolojik özellikler anksiyete bozukluklarının varlığını açıkça desteklememektedir.
        • Bu grupta kendine yoğunlaşmış dikkat bulunur.
        • Dahası kendini olumsuz değerlendirme yüksek orandadır.
        • Kişilik özellikleri vajinismusun ortaya çıkmasında veya sürmesinde rol oynar.

Tanı Süreci

Tanı süreci medikal ve psikososyal faktörleri içerir. Çünkü fiziksel sorunlarla psikososyal yönlerin karmaşık etkileşimleri vardır. Hepsinden önemlisi tedavide de çok boyutlu yaklaşım kaçınılmazdır.

  1. Klinik olarak vajinismus ve diğer ağrılı bozuklukların ayırıcı tanısını yapmak zordur.
  2. Spazm/kontraksiyon varlığı disparoni ile vajinismusu ayırt edici değildir.
  3. Pelvik taban kas tonusu bulguları vajinismusu olanlarla olmayanları ayırt etmede yeterli değildir.
  4. Vajinismus ve disparoni sınıflandırmalarında yeni düzenlemelere gerek vardır.
  5. Derin pelvik ağrıyla veya doğum, menopoz sonrası ortaya çıkan vajinismus ve disparoni için farklı tanı ve tedavi stratejileri gerekir.
  6. Vajinal dilatasyon, psiko-eğitim, duyarsızlaştırma gibi geleneksel yöntemlerin vajinismus tedavisinde başarılı sonuç vermektedir.
  7. İlgili uzmanlık alanlarının birlikte çalışması ve değişik tedavi yaklaşımlarının entegre edilmesi tedavi başarısını artırır.
  8. Cinsel eğitim önemlidir. Özellikle ülkemiz için çok geçerli olan bilgi eksikliğinin giderilmesi gerekir.
  9. Kültürel faktörlerin etkisi de eğitimle azalır.
  10. Eğitim he halkı hem de ve profesyonelleri kapsamalıdır.