Depresyon Belirtileri ve Tedavisi

Depresyon Genel Psikiyatrik Bozukluklar Psikososyal Travmalar Stres

Depresyon belirtileri, başta duygu durum, düşünce süreçleri ve davranışlar olmak üzere çeşitli alanlarda ortaya çıkar. Uykuda azalma ya da artma şeklinde uyku bozuklukları, aktivitede azalma, halsizlik, isteksizlik, bıkkınlık, hayattan zevk almama, çabuk sinirlenme, öfke kontrolünde zorluk, unutkanlık, dalgınlık, iştahta azalma, baş ve vücutta herhangi bir nedene bağlanamayan ağrılar, değersizlik düşünceleri, kendine güvende azalma, intihar ve suçluluk fikirleri ile şiddetli bunaltı hali gibi belirtilerle seyredebilir. Kişi kendisini mutsuz, umutsuz, karamsar, perişan ve acınacak durumda hisseder. Kendisini gerçeğe uymayan bir biçimde değersiz olarak algılayabilir. Geçmişteki bazı olumsuz yaşantılardan gereksiz yere kendisini sorumlu tutar ve aşırı bir suçluluk hissi duyabilir. Alıngan ve ağlamaya meyilli olabilir.Eskiden yapmakta zorlanmadığı işler gözünde büyür ve yapamaz ya da çok zorlukla yapar. Eskiden yapmaktan keyif aldığı şeylerden artık keyif almaz olur. İnsanlarla görüşmek, karşılaşmak istemeyebilir. Bazen ajitasyon denilen yerinde duramama, sıkıntı ile aşağı yukarı dolaşma, giysilerini, saçını çekiştirme şeklinde huzursuzluk belirtileri de görülebilir.

Her bireyde farklı şekillerde ortaya çıkabilir, ancak genel olarak depresyonun belirtileri şunlardır:

  1. Duygusal Belirtiler:

    • Sürekli üzgün, hüzünlü veya boş hissetme
    • İlgisizlik ve keyif alamama
    • Kendini değersiz veya suçlu hissetme
    • Aşırı endişe, karamsarlık veya umutsuzluk duyguları
    • Ani öfke patlamaları veya irritabilite
  2. Davranışsal Belirtiler:

    • Sosyal etkinliklerden kaçınma
    • İş veya okul performansında düşüş
    • Uyku sorunları (uykusuzluk veya aşırı uyuma)
    • İştah değişiklikleri (aşırı yeme veya iştah kaybı)
    • Kendine zarar verme veya intihar düşünceleri
  3. Düşünsel Belirtiler:

    • Odaklanmada zorluk çekme
    • Karar verme güçlüğü
    • Olumsuz düşüncelerin sürekli tekrarlanması
    • Geçmişteki olumsuz olayları sürekli hatırlama
  4. Fiziksel Belirtiler:

    • Yorgunluk ve enerji kaybı
    • Ağrı ve halsizlik
    • Baş ağrısı veya sindirim sorunları
    • Cinsel istekte azalma

Tanı için bu belirtilerin en az iki hafta ve daha fazla devam etmesi gerekir. Depresyon, duygudurum bozukluğuna bağlı olarak ortaya çıkmış, ailesel, mevsimsel özellikler arzeden bir hastalık olarak görülebileceği gibi, ilaçlara, uyarıcı madde yoksunluğuna, inme, parkinson hastalığı, kanserler gibi fiziksel hastalıklara ikincil olarak ortaya çıkmış da olabilir. Genellikle sevilen bir kişinin gerçek ya da sembolik kaybı, boşanma, aile içi önemli sorunlar, ekonomik sorunlar, iş kaybı ve ağır bir hastalığa yakalanma gibi ciddi stres yaratan olayları takiben ortaya çıkar. Bazen de hiç bir stres etkeni gösterilemez.

Depresyon Tedavisi

Hastalığın şiddeti açısından depresyon, hafif, orta ya da ağır şiddette olur. Depresyonun şiddeti tedavi biçimini önemli ölçüde etkiler. Tedavisine geç başlanırsa veya iyileşme başlar başlamaz tedavi kısa sürede sonlandırılırsa, yaşamın daha sonraki zamanlarında depresyonun tekrarlama riski artar.

Tedavinin nerede ve ne şekilde yapılacağını belirlemek için tedaviye başlamadan önce yanısıra başka bir psikiyatrik ya da fiziksel hastalığın bulunup bulunmadığı, hastamızın kendisine ve çevresine zarar verme olasılığı ve işlevselliği değerlendirilmelidir. Depresyon tanısına varılan hastalarımızın çoğu ayaktan tedavi edilirler. Tedavide antidepresan ilaçlar önemli yer tutar. Ancak, hastalarımızın ilaçların etkilerinin başlama süreleri, olası ilaç etkileşimleri, ilaç yan etkileri, tedavinin ne kadar sürdürüleceği gibi konularda yeterince bilgilendirilmeleri gereklidir. Çünkü zaten hayatla bağları zayıflamış, gelecekten olumlu bir beklentisi olmayan, herş eyin kötüye gideceğini düşünen hastamızın tedavi basamaklarındaki en küçük bir aksamayı umutsuzlukla karşılaması ve tedaviyi yarım bırakması olasıdır.

Antidepresanlar

Tedavide kullanılan ilaçlar “antidepresanlar” olarak adlandırılır. Bu ilaçlar, beyindeki kimyasal dengesizlikleri düzelterek depresyon semptomlarını hafifletmeye yardımcı olurlar. Antidepresanlar çeşitli sınıflara ayrılmıştır. Her bir sınıf farklı mekanizmalara etki eder. Hangi ilacın kullanılacağı, hastanın semptomlarına, sağlık geçmişine ve diğer faktörlere göre bir psikiyatrist tarafından belirlenir. Yaygın olarak kullanılan antidepresanlar:

  1. Selektif Serotonin Geri Alım İnhibitörleri (SSRI’lar): Bu sınıf antidepresanlar, beyindeki serotonin seviyelerini düzenleyerek etki eder. SSRI’lar, depresyon tedavisinde sıkça kullanılan ilaçlardır. Örnekleri arsında fluoksetin, sertralin, ve escitalopram vardır.
  2. Serotonin ve Noradrenalin Geri Alım İnhibitörleri (SNRI’lar): Hem serotonin hem de noradrenalin seviyelerini düzenleyerek etki ederler. Venlafaksin ve duloksetin bu sınıfa dahildir.
  3. Trisiklik Antidepresanlar (TCA’lar): Bu antidepresanlar eski nesil ilaçlardır ve serotonin ile noradrenalin seviyelerini etkilerler. Ancak yan etki riski daha yüksektir. Amitriptilin bu sınıfa örnektir.
  4. Monoamin Oksidaz İnhibitörleri (MAOI’lar): Bu sınıf ilaçlar, monoamin oksidaz enziminin aktivitesini azaltarak serotonin, noradrenalin ve dopamin seviyelerini artırır. Bu ilaçların kullanım oranı daha azdır. Çünkü özel diyet gerektirir ve ilaç etkileşimleri vardır.
  5. Atipik Antidepresanlar: Bu kategori, diğer sınıflara girmeyen çeşitli antidepresanları içerir. Bupropion, mirtazapin, ve trazodon gibi ilaçlar bu sınıfa dahildir.

Tedavi süreci, kişiye özgüdür ve en etkili antidepresanı ve dozu bulmak zaman alır. İlaç seçiminde hastamızın, yaşı, cinsiyeti, şikayetleri, depresyonun tipi ve şiddeti önemlidir. Ayrıca başka bir dahili ya da nörolojik hastalığının bulunup bulunmaması ve kullandığı ilaçlar dikkate alınır. Ek olarak hastanın kilosu, kilo almaya yatkın olup olmaması, işi ve cinsel yaşantısı gibi bir çok etkenin de göz önüne alınması gerekir.

İlaç tedavisinden kaçınma nedenleri arasında:

  • Kilo alma endişesi ya da
  • cinsel isteksizlik gibi yan etkiler vardır.
  • nedeniyle tedaviye başlamaktan kaçınan veya tedaviyi yarıda kesen,
  • bu yüzden depresyonu uzun yıllar süren, yaşamının en güzel yıllarını mutsuz geçiren hastalarımız pek de nadir değildir.
  • Bu yüzden ilaç seçimi her hastanın tüm özellikleri ve beklentileri dikkate alınarak yapılmalıdır.

Diğer Tedavi Yöntemleri

İlaç dışındaki seçeneklerden birisi çeşitli terapi yöntemleridir. Terapi yöntemi de hastanın kişilik özelliklerine ve gereksinimlerine göre belirlenir. Her terapi yöntemi her hastaya uygulanamaz. Tedavi yöntemine karar verirken hastamızın kültürel özellikleri ve değerler sistemi de önemlidir. Ayrıca tedavi sırasında dikkat edilmesi gereken ve özellik arz eden gruplar da vardır. Gebelik depresyonları, doğum sonrası depresyonları ve yaşlılardaki depresyonlar buna örnektir.