Sahte Anılar

Psikososyal Travmalar

Sahte anılar, kişilerin gerçek olmayan olayları veya hatıraları gerçekmiş gibi hatırlamaları durumunu ifade eder. Bu yanıltıcı hatıralar;

  • kişinin gerçekleşmemiş bir olayı yaşadığını anımsaması,
  • gerçek bir olayın detaylarını yanlış hatırlaması
  • başka bir kişinin deneyimini kendi deneyimi gibi hatırlaması şeklinde ortaya çıkabilir.

İnsanlar genellikle hafızayı, olup biten her şeyi mükemmel doğruluk ve netlikle doğru bir şekilde belgeleyen ve saklayan bir video kaydedici gibi düşünür. Halbuki gerçekte hafıza yanılgıya çok yatkındır. İnsanlar hafızalarının doğruluğundan tamamen emin olsalar bile bu belirli bir anının doğru olduğunu garanti etmez. Örnekleri arasında ön kapıyı kilitlediğinizi yanlışlıkla hatırlamak gibi sıradan olaylar vardır. Ya da tanık olduğunuz bir kazanın ayrıntılarını yanlışlıkla hatırlamak gibi çok daha ciddi durumlar söz konusudur. Bir olayın hemen ardından, ayrıntılar hâlâ canlıyken sorgulama yapılırsa insanların yanlış bilgilerden etkilenme olasılığı daha az olur. Ancak görüşmenin bir süre ertelenmesi durumunda insanların olası yanlış bilgilerden etkilenme olasılığı daha yüksektir.

Sahte Anılar ve Mandela Etkisi

Mandela Etkisi, kişilerin belirli bir olayın veya bilginin yanlış hatırlanması durumunu ifade eden bir terimdir. Bu terim, 2010 yılında Fiona Broome tarafından popüler hale getirilmiştir. Adını, Nelson Mandela’nın ölümüyle ilgili yanlış hatırlamalardan almıştır.

Bazı insanlar, Nelson Mandela’nın 1980’lerde öldüğünü hatırlarlar, ancak gerçekte Nelson Mandela 1993 yılında serbest bırakılmış ve 2013 yılında ölmüştür. Mandela Etkisi, yanlış hatıraların, insanlar arasında yayıldığını ve toplumun bir parçası haline geldiğini gösterir.

Mandela Etkisi, genellikle kolektif hafıza fenomenlerini incelemek için kullanılan bir terimdir. Bu tür etkiler, birçok kişinin aynı hatayı veya yanlış hatıraları paylaşmasıyla ilgilidir. Bunun nedenleri :

  1. Toplumsal Baskı: Birçok insanın aynı hatayı yapması, toplumun normlarına ve beklentilerine uymak istemesinden kaynaklanır. Çünkü bir hatayı düzelten veya sorgulayan kişiler, çoğunluğa aykırı bir durumda kalırlar.
  2. İkna Edici Anılar: İnsanlar, diğer insanların anılarına veya hatıralarına kolayca ikna olma eğilimindedir. Bu nedenle, bazen insanlar başkaları tarafından paylaşılan yanlış hatıraları kolayca benimserler.
  3. Bellek Yeniden İnşası: Bellek, zamanla değişir. Dolayısıyla olayları daha sonra yeniden inşa etme eğilimindedir. Bu nedenle, geçmişteki olayları tam olarak hatırlamak zordur ve bu hatıralar bazen zamanla değişir.

Sahte Anılar Oluşmasında Etkili Faktörler

  1. Telkine yatkınlık: Kişiler, bazen dış etkenler tarafından yönlendirildiklerinde veya başkaları tarafından olmayan olayları hatırlamaları için ikna edildiklerinde, sahte anılar oluşur. Örneğin, bir terapistin veya sorgulayıcının kişiye yönlendirici sorular sorması, kişinin gerçek olmayan hatıralar oluşturmasına neden olur.
  2. Yanıltıcı Bilgi: Kişi, gerçekleşen bir olay hakkında yanıltıcı bilgilere maruz kaldığında, bu bilgiler gerçek hatıraları değiştirir. Böylece sahte hatıraların oluşmasına yol açar. Başkalarının hikayeleri veya medya haberleri gibi yanıltıcı bilgilere maruz kalmak oldukça sık görülen sebeplerdir
  3. İmajinasyon ve Hayal Gücü: Bazı kişiler, hayal güçlerini gerçekleşmemiş olayları tasvir etmek için kullanırlar. Bu hayali olaylar zamanla gerçek hatıralar gibi algılanabilir.
  4. Sosyal Baskı: Kişiler, kimi zaman aileleri, arkadaşları veya toplum tarafından belirli bir olayı hatırlamaları gerektiği konusunda baskıya maruz kalırlar. Bu da sahte hatıralar oluşmasına neden olur. Böyle durumlarda, sosyal normlara uyum sağlama amacı vardır.
  5. Travma ve Stres: Aşırı stres veya travma sonucu, kişinin zihni gerçek olayları yanlış hatırlar veya olayların detaylarını değiştirir. Bu, zihinsel savunma mekanizmalarının bir sonucudur.

Önemli bir nokta, sahte anıların, hukuki anlamda veya kişisel ilişkilerde sorunlara yol açmasıdır. Bu nedenle dikkatle ele almak gerekir. Ayrıca, sahte anıları tanımlama ve yönetme konusunda farkındalık yaratmak da önemlidir.