Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğu

Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğu

Anksiyete Bozukluğu Bilişsel İşlevler Kişilik Bozuklukları

Obsesif-kompulsif kişilik bozukluğunda (OKKB), kişi çevresindeki düzeni ve kuralları katı bir şekilde korur. Mükemmeliyetçidir ve bu doğrultuda hedefine takıntılı bir şekilde odaklanır. Ek olarak, sorumluluklar ve kurallar altında hapsolmuş gibi hisseder. Ayrıca, duygusal ifade ve samimiyet göstermekte güçlük çeker. Kontrolcü davranışlar gösterme ve diğer insanlara yönelik yüksek beklentiler içinde olma özellikleri de vardır.

Hayatımızın akışı, genellikle alışkanlıklar ve tekrarlar üzerine kuruludur. Bu alışkanlık ve tekrarlar, hayatımızı kolaylaştırır ve düzenler. Bunlar sistematik olarak geliştirdiğimiz düşünceler ve eylemlerdir. Bazen esneyen bazen tamamen değişebilen bu alışkanlıklar, hayatın akışını sekteye uğratmadıkları sürece normal kabul edilir. Ancak, bu alışkanlıklar  esnemez, katı, rahatsızlık verici ve zorba bir dayatma hâline gelirse artık bir kişilik bozukluğu söz konusudur.

Obsesif-kompulsif kişilik bozukluğu, Obsesif-kompulsif bozukluk (OKB) ile karıştırılmamalıdır. Obsesif-kompulsif kişilik bozukluğunda, OKB’deki şiddetli obsesyonlar ve zorlayıcı davranışlar yerine, kişinin yaşamında süreklilik halinde bir düzen, mükemmeliyetçilik ve kontrol arayışı vardır. OKB’si olan bir bireyde belirtiler dalgalanma gösterirken OKKB’li bir bireyde davranışlar zaman içinde tutarlı ve sürekli bir şekilde ortaya çıkar.

Obsesif-kompulsif kişilik bozukluğu belirtileri

  • Mükemmeliyetçilik: Detaylara odaklanmak, işleri eksiksiz yapmak ve mükemmel sonuçlar elde etmek için yoğun bir çaba harcar. Çalışkan ve başarılı olmasına rağmen mükemmeliyetçilik işlerini tamamlamasına engeller.  Üretkenliği ve çalışma verimi azalır.
  • Kontrolcülük: Hem başkalarıyla olan ilişkilerini hem çevresindeki bireyleri yoğun bir şekilde kontrol etme arzusu duyair. Her şeyin en iyisini bildiği düşüncesiyle hareket ederek çevresindeki bireyleri baskı altında tutar veya manipüle eder. Doğru yapılmayacağı korkusuyla başkalarına sorumluluk vermekten kaçınır.  İşbölümü yapamaz. Durumlar üzerinde kontrolü kaybetmekten aşırı endişe duyar.
  • Kurallara Aşırı Bağlılık: Kurallara, düzenlemelere, ahlaki ve etik kodlara aşırı bağlılık gösterir. Bu yüzden katı ve resmi tavırlar sergiler. Örneğin, dakik olmak için ekstra özen gösterir. Ayrıca e karşısındaki kişiden de bunu talep eder.
  • Aşırı Düzenlilik: Düzenli ve tertipli olmaya karşı yoğun bir ihtiyaç hisseder. Düzen ihtiyacından dolayı görevler için listeler oluştur. Sıralamalar yapar. Bu liste ve sıralamalara katı bir bağlılık gösterir. Her şeyin belirli bir düzen içinde olmasını ister. Bu düzeni sıkı bir şekilde takip etmek konusunda hassastır. Düzen bozulunca aşırı gergin ve kaygılı olur.
  • Ayrıntılara Aşırı Önem Verme (detaycılık): Detaylar konusunda son derece hassas davranarak mükemmeliyetçilik sergiler. Bazen ayrıntıda boğulur.
  • İnatçılık: Kendi düşüncelerine ve yöntemlerine katı bir şekilde bağlı kalma eğilimindedir. Değişikliklere adapte olmakta zorlanır ve alışkanlıklarını değiştirmekten kaçar.
  • Sosyal İlişki Kurma Zorluğu: Duygularını tam olarak ifade edemez. Sosyal ilişkilerde aşırı mesafelidir. Empati kurmakta güçlük çektiği için başkalarının bakış açılarını anlamak zor gelir. Yapıcı eleştirilere açık olmaz. Bu nedenle arkadaş edinmekte, samimiyet kurmakta ve ilişkileri uzun süre sürdürmekte sıkıntılıdır. Yalnız ve sosyal olarak izole kalır.
  • Çalışmaya Aşırı Bağlılık (işkoliklik): Aile ve sosyal ilişkilerinin aksaması ya da kötü gitmesi pahasına işine aşırı bağlılık gösterir. Aynı zamanda işlerin nasıl yapılması gerektiği hususunda katı kuralları vardır.
  • İstifleme (biriktiricilik): Eski, yıpranmış veya işe yaramaz eşyaları atamama eğilimi nedeniyle sürekli istifler.
  • Cimrilik: Sebepsiz yere aşırı tutumlu davranır.

Diğer Noktalar:

OKKB, genellikle erken yetişkinlik döneminde başlar ve çeşitli çevresel ve genetik faktörlerin etkileşimiyle ortaya çıkar. Otoriter ve katı kurallara bağlı ortamlarda yetişen çocukların gelişimi, bu kurallardan olumsuz etkilenir. Bu kişilik bozukluğu olan bireylerde, yukarıdaki belirtiler şiddetli olursa kişisel ve mesleki yaşamda bozulma yapar.

OKKB’si olan bireyler çoğunlukla bir rahatsızlığı olduğunun ve bunun çevresindeki insanları nasıl etkilediğinin farkına varamaz. Dolayısıyla bireyin yardıma ulaşabilmesi ve hatta yardımın mevcut olduğunu fark etmesi mümkün olmaz. OKKB’li bireylere göre kendi durumları tamamen doğal ve normaldir. Dolayısıyla onlara göre duygu, düşünce ve davranışları herhangi bir tartışma konusu olmamalıdır. Sonuçta da kendi doğrusunu yaşamak ve yaşattırmak hususunda baskıcı davranışlar sergiler. Bu durum çevresindeki insanları da sıkıntıya düşürür.

Tedavi çok yönlüdür. Hem çeşitli psikoterapi yöntemlerini hem de ilaç kullanmayı gerektirir.Kognitif-davranışçı terapi, kişinin düşünce ve davranış kalıplarını anlamasına ve değiştirmesine yardımcı olabilir. Terapi, özellikle stres yönetimi, esneklik geliştirme ve sosyal beceriler gibi konularda destek sağlayarak olumlu değişikliklere yardımcı olabilir. İlaç tedavisi, endişe ve kaygıyı azaltarak belirtilerin yönetilmesine yardımcı olur.

OKKB tanısı ve tedavi planını bir psikiyatri  uzmanın belirler. Ancak, kişilik bozukluklarına sahip bireyler genellikle tedaviyi ret eder. Bu nedenle tedaviye motive etmek ve işbirliğini teşvik etmek önemlidir.

Tanı Kriterleri  (DSM-5)

Aşağıdakilerden en az dördü ile belirli, esnekliği azaltan, verimliliği düşüren, düzenlilik, eksiksizlik, düşüncelerini ve ilişkilerini denetim altında tutma uğraşlarıyla giden yaygın bir örüntü;

1-Yapılan etkinliğin başlıca amacını gözden kaçıracak denli ayrıntılar, kurallar, sıralama, düzen ya da tasarlamayla uğraşır.

2-İşin bitirilmesini güçleştirecek denli eksiksiz yapma uğraşı içindedir.

3-Boş zaman etkinliklerini ve arkadaşlıklarını dışlayacak denli kendini işe ve üretken olmaya verir.

4-Aşırı doğrucudur, vicdanlıdır, erdem ve ahlak konusunda hiç esneklik göstermez.

5-Eskimiş, yıpranmış ya da değersiz nesneleri elden çıkaramaz.

6-Başkalarının kendisi gibi yapacağına inanmadıkça görev dağılımı ya da işbirliği yapma konusunda isteksizdir.

7-Hem kendisi hem başkaları için para harcama konusunda cimridir.

8-Hiç esnemez ve inatçıdır.

Tanı konulabilmesi için OKKB semptomlarından bir kısmının belirgin şekilde var olması gerekir. Bu semptomlar genellikle bireyin günlük yaşamını olumsuz etkiler ve erken yetişkinlik evresinde başlamış olur. OKKB teşhisi almamış dahi olsa bireylerin bazı semptomları göstermeleri mümkündür.