Duygu Odaklı Terapi

Psikiyatride Temel Kavramlar Psikoterapiler

Duygu odaklı terapi (emotionally focused therapy) , duyguların insan davranışları ve deneyimleri üzerindeki etkilerini anlamaya odaklanan bir terapi yaklaşımıdır. Bu terapi türü, bireylerin duygusal deneyimlerini keşfetmelerine, anlamalarına ve bu duygularla başa çıkmalarına yardımcı olmayı amaçlar. Duygu odaklı terapi, genellikle duyguların dikkatli bir şekilde fark edilmesi, ifade edilmesi ve anlaşılması yoluyla duygusal iyilik hali ve kişisel büyüme sağlamayı hedefler.

Kişinin kendisine, başkalarına ve dünyaya nasıl tepki verdiğini anlamak için duygular önemli bir rol oynar. Bu terapi türü, özellikle çatışma, sıkıntı ve zayıf iletişimle mücadele eden çiftlere fayda sağlar. Bireysel terapi ve aile terapisi olarak da uygundur.

Duygu Odaklı Terapi Uygulanan Durumlar:

  • duygusal zorluklar
  • travmalar
  • ilişki sorunları
  • bağımlılık
  • kaygı
  • depresyon
  • kronik hastalık gibi durumlarla baş etmeye yardımcı olabilir.
  • Aynı zamanda hem yakın geçmişte hem de geçmişte sadakatsizlikle veya diğer daha travmatik olaylarla uğraşan çiftler için de güçlü bir yaklaşımdır.

Terapist, bireyin duygusal deneyimlerine odaklanarak, bu duyguların altında yatan düşünceleri ve inançları anlamalarına yardımcı olur. Bireyler duygularını ifade etmeyi öğrenirken, bu terapi türü aynı zamanda empati, kabul ve anlayış geliştirmeyi teşvik eder.

Duygu odaklı terapi, bireylerin kendi duygusal deneyimlerini daha iyi anlamalarını, ifade etmelerini ve başkalarıyla daha sağlıklı ilişkiler kurmalarını destekleyerek duygusal refahlarını artırmayı amaçlar. Bu terapi türü, bireylerin kendilerini daha derinlemesine keşfetmelerine ve duygusal olarak daha sağlıklı hale gelmelerine yardımcı olabilir.

Duygu odaklı terapi, yetişkin ilişkilerinde bağlanmayı geliştirmek için kullanılan kısa süreli bir terapidir. Bu yaklaşım, 1980’lerde Sue Johnson ve Les Greenberg tarafından geliştirildi.

Duygu Odaklı Terapi Teknikleri

Üç aşamadan oluşan dokuz adımı vardır:

1-Gerilimi Azaltma

  • Bu adımda terapist çatışmaya katkıda bulunan olumsuz etkileşim kalıplarını belirler. Yani olumsuz duygular belirlenmesi ve sorunların yeniden çerçevelenmesiyle süreç başlar.
  • Ek olarak, bu süreç, çiftlerin güvensizliklerin ve korkuların ilişkilerine nasıl zarar verdiğini daha iyi görmelerine yardımcı olur.
  • Eşler, içe kapanma veya öfkeli tutumlar gibi istenmeyen davranışların etkilerini   görmeye başlar. Bunların  “bağlantının kesilmesi protestoları” olduğunu anlar.
  • Çiftler duygusal olarak ulaşılabilir olmayı, empati kurmayı ve birbirleriyle etkileşim halinde olmayı öğrenir.
  • Böylece aralarındaki bağ güçlenir. İlişkileri yeniden güvenli bir sığınak olur.

2-Yeniden yapılandırma

  • Bu aşamada her partner duygularını ifade eder. Birbirlerine karşı kabul ve şefkat göstermeyi öğrenir.
  • Her bir eşin kendi ihtiyaçlarına daha duyarlı olmasına da yardımcı olur.
  • Süreç, daha güvenli bir bağ oluşturur.
  • Ek olarak çiftin çatışmasını azalır.
  • Çiftler, altta yatan derin duyguları ifade etmeyi öğrenir. Böylece ihtiyaçlarının karşılanmasını isteyecek hale gelirler.

3-Konsolidasyon

  • Son adımda, bir terapist çiftin yeni iletişim stratejileri üzerinde çalışmasına yardım eder. Bunu için terapist, birbirleriyle etkileşime girme becerileri için alıştırma yapmalarını teşvik eder.
  • Sonuç olarak çiftler nasıl değişebildiklerini ve yeni etkileşim kalıplarının çatışmayı nasıl önlediğini görür.
  • Yeni bir bağlanma şekli ve etkileşim dizileri ortaya çıkar.
  • Dolayısıyla, “takip et-geri çekil” veya “eleştir-savun” gibi eski olumsuz kalıplar ortadan kalkar.
  • Bu yeni, olumlu döngüler daha sonra kendi kendini güçlendirir ve kalıcı değişim yaratır.
  • İlişki her iki taraf için de bir sığınak ve iyileştirici bir ortam haline gelir.
  • Bireyler söz konusu olduğunda bu yaklaşım, kişinin duygularla ilgili sorunları iyileştirmesine yardımcı olur. Ek olarak aile üyelerinin birbirleriyle daha güvenli bağlar kurmasını da sağlar.

Duygu Odaklı Terapi Faydaları:

  • Daha iyi duygusal işlevsellik : Partnerler arasında sağlıklı bağlılık için bir dil sağlar. Bunun için yetişkin aşk ilişkisini tanımlamada önemli hareketlere ve anlara bakar. Modelin temel amacı çiftin duygusal tepkilerini genişletmek ve yeniden düzenlemektir.
  • Daha güçlü bağlar : Bu yaklaşım, bağlanma teorisine dayanmaktadır. Bu teoriye göre insanlar arasındaki bağlar; güvenli bir sığınak, dünyadan uzaklaşma ve rahatlık, güvenlik ve strese karşı tampon elde etmenin bir yoludur.
  • Kişilerarası anlayışın gelişmesi : Kişilerin partnerlerinin ihtiyaçlarının daha fazla farkına varmalarına yardımcı olur. Bu farkındalık nedeniyle, savunma ya da öfke yerine empati yoluyla dinleyip sorunları tartışabiliyorlar.

Duygusal odaklı terapi, ilişkileri tehdit eden otomatik, üretkenlik karşıtı tepkileri ortadan kaldırabilir.

Önemli Bazı Noktalar:

  • Duygusal odaklı terapi, ilişkilerdeki çatışmalara katkıda bulunan olumsuz duyguları ve kalıpları keşfetmeyi içerdiğinden zorlayıcı olabilir.
  • Terapi sürecinin kendisi zor veya yoğun duygulara yol açabilir.
  • Ayrıca her bireyin sürece katılımı da önemlidir. Bir kişi katılmaya daha az istekliyse daha az etkili olabilir.
  • Güvensiz bağlanma nedeniyle yakın ilişkilerimizde algılanan her türlü mesafe veya ayrılık tehlike olarak yorumlanır.
  • Sevdiğimiz biriyle bağımızı kaybetmek güvenlik duygumuzu tehdit eder.
  • Bu nedenle insanlar kendini koruma moduna giriyor.
  • Nihayetinde “hayatta kalmak” ya da çocuklukta başa çıkmak için yaptıklarına güveniyorlar.
  • İnsanların romantik ilişkilerde yetişkinler olarak gençlik yıllarındaki sağlıksız kalıpları tekrarlamaları için tetiklenmelerinin nedeni budur.
  • Süreç bazen zor olsa da EFT’nin amacı bu kalıpları değiştirmeye yardımcı olmak ve onları daha faydalı olanlarla değiştirmektir.

Nasıl Başlanır?

  • Terapistin daha çok pasif bir dinleyici olduğu diğer bazı terapi türlerinin aksine, bu yaklaşımda terapistler, konuşmayı yönlendirmede aktif bir rol üstlenirler.
  • Terapötik yaklaşım aynı zamanda çalışma sayfaları ve ev ödevleri gibi şeylere odaklanmak yerine seans içindeki duygulara ve etkileşimlere değinmeye de odaklanır.
  • Terapistler empatiktir ve çiftlerin duygularının geçerli olduğunu anlamalarına yardımcı olur.
  • Çiftlerin ve bireylerin farkında bile olmadıkları davranış ve kalıpları tanımalarına ve bu eylemlerin ilişkideki çatışmaya nasıl katkıda bulunduğunu görmelerine yardımcı olurlar.