Narsistik kişilik bozukluğu olan kişi, kendini aşırı önemli, güçlü, özel ve başkalarından üstün görür. Ayrıca aşırı beğenilme ve hayranlık ihtiyacı vardır. Ek olarak empati eksikliği ve başkalarını manipüle etme eğilimi gösterir.
Kişinin kendi bedensel ve zihinsel benliğine karşı duyduğu hayranlık ve bağlılık aşırı boyuttadır. Kişisel yeterlilik, güç, prestij ve kendini üstün görme ile zihinsel olarak çok meşguldür. Dolayısıyla kendisine ve başkalarına verdiği yıkıcı hasarı göremez. Bu rahatsızlık “megalomani” olarak da adlandırılır.
Belirtileri:
- Kendilerini aşırı önemser, yeteneklerini ve değerlerini abartarak diğerlerinden daha üstün olduklarına inanırlar.
- Sürekli dikkat, hayranlık ve övgü arayışı vardır.
- Diğer insanların duygularını ve ihtiyaçlarını anlamakta güçlük çekerler ve genellikle başkalarının duygusal deneyimlerine karşı duyarsızdırlar.
- Kendi hedeflerine ulaşmak için başkalarını manipüle edebilir, kullanabilir veya sömürürler.
- Diğer insanların başarılarına ve başkalarının onları geçebileceği düşüncesine karşı kıskançlık ve rekabet içindedirler.
- Diğer insanları küçümseyici ve kibirlidirler
Tarihçe
Narsisizm veya özseverlik, kişinin kendi bedensel ve/veya zihinsel benliğine karşı duyduğu hayranlık ve bağlılık, başka bir deyişle kişinin kendisine aşık olması olarak tanımlanan bir terimdir.
- Kelime kökeni Yunan mitolojisinde bir kahraman olan Narkissos’dan gelir. Narkissos (Narsis) adını narkoza ve bir çiçek familyası olan nergisgillere de vermiştir. Narsis bir gün bir su birikintisine gelir ve su birikintisine doğru eğilerek oradaki sudan içmeye başlar. Doğal olarak, bu sırada, birikintide yansıyan yüzünü görür. Kendi yüzünü görünce önce şaşkınlığa düşer, sonra kendini hayranlıkla seyre dalar ve kendisine âşık olur. Bu seyirden kendisini bir türlü alamayan Narsis gitgide hissizleşir. Nihayetinde dünya yaşamından uzaklaşır ve bulunduğu yere kök salarak açılmış bir çiçeğe dönüşür.
Narsistik kişilik bozukluğu olan kişiler, başkalarının düşünce ya da isteklerine gereken ilgiyi gösteremeyen kişilerdir. Plan ve hedeflerine ulaşamadıklarında, gereken ilgiyi göremediklerinde aynı Narkis gibi erirler, çökerler.
-
- Başkalarının hakkına saygı göstermez. Ekseri gerçeklerle bağdaşmasa bile daima kendilerini haklı gösterir. İlaveten gerekli emeği vermeden bile kendini her şeyi hak etmiş sayar. En önde, en gözde ve tek olmak isterler.
- Kendilerini başkalarının yerine koyamaz ve başkalarını anlayamazlar.
- Sanki her şey sadece kendileri için vardır.
- Dolayısıyla ne olursa olsun her şeyin kendi amaçlarına hizmet etmesi gerekir.
- Başkalarının fikir ve hareketleri kendi amaçlarına hizmet ediyorsa vardır. Aksi halde bu fikir ve hareketler tahammül edilemez düşüncelerdir.
- Gerçekle bağdaşmayan, başkalarının zararına olan, sadece kendi çıkarlarına uygun plan ve hedefleri vardır.
- Tek önemi nokta kendi maddi ve manevi kazançlarıdır.
- Plan ve hedeflerine ulaşamadıklarında öfkelerine hakim olamazlar.
- Saldırganlaşır, çöker, hatta ağır psikotik tablolara girerler.
Freud ve Narsisizm
Sigmund Freud narsisizmi “dış dünyadan soyutlanan libidonun (cinsel enerji) egoya (ben) yönlendirilmesi” şeklinde açıklamıştır. Yani libidonun büyük bir depoda toplanır gibi egoda toplanmasıdır. Daha sonra da bu libido nesnelere yönlendirilir. Fakat bu yönlenme kolaylıkla tekrar soyutlanarak egoya yönlenmesi durumudur.
-
- Bebek dış dünya ile ilişki kuramadığı erken bebeklik döneminde gerçek bir narsisizm durumu içindedir.
- Libido dış dünyaya yönlendirilmemiştir.
- Bebeğin nesneleri “ben olmayan nesneler” olarak algılaması aylar alır.
- “Ben” ve “ben olmayan” arasında bir ayrım yapamaz.
- Dış dünyaya ilgi duymuyordur ve dış dünyada bile değildir.
- Bebek için tek gerçek kendisidir.
- Acıkması, susaması, üşümesi bebek için tek gerçekliktir.
- Bu durum “birincil narsisizm” olarak tanımlanır.
- Öte yandan bebek büyüdükçe dış dünya ile ilişkileri artar ve dış dünya kurallarını öğrenir.
- Giderek libidosunu nesnelere yönlendirir. Böylece nesne sevgisi ve giderek nesnel düşünce ağırlık kazanır.
- İnsan her ne kadar libidosuna nesne bulabilse de mutlaka görece olarak bir ölçüde narsist kalır.
- Bu durumu “ikincil narsisizm” olarak tanımlanmıştır.
Önemli Bazı diğer hususlar:
- Narsisizm insan için yaşamını sürdürebilmesi açısından bir ölçüde gereklidir.
- Ancak, kişinin narsisizmi toplum için, hatta kendi akıl sağlığı için makul oranlarda değilse, akıl sağlığı bozulur.
- Önemli psikiyatrik rahatsızlıklar olan nevroz, paranoya hatta psikozda narsisizm etkileri görülmektedir. Birincil narsisizmde bebek dış dünyanın ayrımına varmamışken; ikincil narsisizmde dış dünya gerçekliğini yitirmiştir.
- Çevreleriyle sürekli çatışma içinde olabilir veya ilişkilerini yüzeysel ve çıkara dayalı sürdürürler.
- Narsistik bireylerin sürekli bir stres ve mutsuzluk yaşama eğilimi vardır ve başkalarını da mutsuz ve huzursuz ederler.
Narsistik Kişilik Bozukluğu Nedenleri
Narsistik kişilik bozukluğunun nedenleri tam olarak bilinmiyor.
- Genetik: Ebeveynleri veya yakın akrabalarında bu bozukluk oranlarda bu kişilik bozukluğu olma olasılığı daha yüksektir.
- Gözlem ve taklit: Çocuklar bu kişilik bozukluğuna dönüşebilecek özellik ve davranışları gözlemler. Sonrasında taklit eder ve öğrenir.
- Olumsuz çocukluk deneyimleri: Çocukluk dönemindeki travma, reddedilme, ihmal ve sosyal-duygusal destek eksikliği narsisistik özellikler gelişmesine katkı yapar.
- Ebeveynlik tarzı: Çocuklara aşırı düşkünlük ve aşırı korumacılık-kontrolcülük (“helikopter” ebeveynlik) bu bozukluğa yatkınlık yapar. Bu ebeveyn tutumları, ebeveynlerinden veya ebeveyn figürlerinden gördüğü muamelenin aynısını tüm hayatında beklemesine ve talep etmesine sebep olur. Ayrıca bu tutumlar, çocuğun kendi hislerini ve duygularını düzenlemeyi öğrenmesini de engeller. Dolayısıyla işler yolunda gitmediğinde duyguları kontrol etmede sorun yaşar.
- Kültür: Bireyciliğin ve kişisel bağımsızlığın daha fazla teşvik edildiği kültürlerde riskin daha yüksek olması muhtemeldir. Topluluk duygusunu ve kolektif eylemi teşvik eden kültürlerde büyüyen insanların narsistik kişilik bozukluğu geliştirme olasılığı daha düşüktür.
Birlikte Sık Görülen Sorunlar
- Duygudurum bozuklukları veya bipolar bozukluk
- Diğer kişilik bozuklukları
- Vücut dismorfik bozukluğu: Bedenleri ve fiziksel görünümleriyle ilgili derin olumsuz duyguları ve çatışmaları vardır.
- Madde kullanım bozuklukları
- İntihar: Bu kişiler zorluklarla, başarısızlıkla veya reddedilmeyle karşı karşıya kaldıklarında umutsuzluk ve hatta depresyon yaşarlar. Tamamlanmış intihar oranları yüksektir.
DSM-5 Narsistik Kişilik Bozukluğu Tanı Kriterleri
Aşağıdakilerden en az beşi ile belirli, büyüklenme, beğenilme gereksinimi ve eşduyum (empati)
yapamama ile giden yaygın bir örüntü;
1-Büyüklenir, başarılarını ve yeteneklerini abartır.
2-Sınırsız başarı, güç, zeka, güzellik ya da yüce bir sevgi düşlemleriyle uğraşır.
3-Özel ve eşi benzeri olmayan biri olduğuna ve ancak özel ve üstün kişilerle anlaşabileceğine inanır.
4-Çok beğenilmek ister.
5-Hak ettiği duygusu içindedir.
6-Kendi çıkarı için başkalarını kullanır.
7-Eşduyum yapamaz, başkalarının duygularını ve gereksinmelerini anlamak istemez.
8-Sıklıkla başkalarını kıskanır ya da başkalarının kendisini kıskandığına inanır.
9-Başkalarına saygısız davranır, kendini beğenmiş tutumlar sergiler.
Narsistik Kişilik Bozukluğu Tedavisi
Durumlarının farkında olmamaları veya kabul etmemeleri nedeniyle tedaviye başvurma genellikle zor. Destekleyici tedavilerle semptomlar kontrol altına alınabilir ve kişinin işlevselliği artar.
Psikoterapi
- Diyalektik davranışçı terapi (DDT) .
- Bilişsel davranışçı terapi (BDT) .
- Üstbilişsel terapi
- Grup terapisi.
- Çift terapisi veya aile terapisi .
Çok fazla terapi yöntemi olduğundan, ruh sağlığı uzmanınız size farklı türler hakkında daha fazla bilgi verecek en iyi kişidir. Bu yaklaşımların nasıl çalıştığına ilişkin tüm sorularınızı yanıtlayabilir ve ihtiyaçlarınıza en uygun türü önerir.
İlaçlar
Doğrudan tedavi eden herhangi bir ilaç yoktur. Ancak ilaçlar anksiyete veya depresyon gibi ilgili durumlarla ortaya çıkan semptomları tedavi eder. Bu ilaçlardan bazıları şunlardır:
- Antidepresanlar
- Antianksiyete ilaçları (anksiyolitikler)
- Antipsikotik ilaçlar
- Antikonvülsan ilaçlar